Dövmenin Tarihçesi

“Dövme” (Samoaca “Tatau”) kelimesine ait ilk yazılı belge (1769) Cook’un “Endeavour” adlı gemisinde bulunan doğabilimci Joseph Banks’a aittir. OED (Oxford Learner’s Dictionaries) tarafından verilen bilgilere göre, dövme (tattoo) kelimesi “tatau” kelimesinden gelmektedir. Daha sonra İngilizcenin fonetik yapısına göre değişmiş ve “tattoo” halini almıştır.

Güney Hindistan’daki kadınlar Kolam adı verilen figürü, koruyuculuk ve aynı zamanda uğur getirmesi için elleriyle, pirinç unu veya kum benzeri maddeler ile şafak vaktinde çizerlermiş. Bir zaman sonra Kolam’ı yine aynı amaçlar ile bedenlerine işletmeye başlamışlar.

Dövme yapma geleneği hayli eskidir. MÖ 2000’lerde Antik Mısır toplumunda dövmenin yapıldığı mumyalardan anlaşılmıştır. Mısırlıların dışında Britonların, Galyalıların ve Trakların da dövmeleri vardı. Antik Yunanlar ve Romalılar, “barbarlara özgü bir uğraş” saydıkları dövmeyi suçlular ile kölelere yaparlardı.

Hristiyanlık inancında dövme yasaklanmıştı. Buna karşın ilk Hıristiyanlar, bedenlerine İsa’nın adını ya da haç desenleri taşıyan dövmeler yaptırmışlardır. Aradan yüzyıllar geçince Avrupalılar dövmeyi unuttular. 18. yüzyıl sonlarında denizaşırı gezilerde Amerika Yerlilerinde ve Polinezyalılarda dövmeyle yeniden karşılaştılar.

Dövme yapımında değişik yöntemler kullanılır. Bir tür dövmede sivri uçlu kemik, boynuz ya da çelik iğne deriye hafifçe batırılır ve açılan delikler boyayla doldurulur. Açılan deliklerden boyaya batırılmış iplik geçirilerek de dövme yapılabilir.

Eski dövme aletleri ve iğneler

Bir başka inanışa göre kabileye dışarıdan gelecek olan herhangi bir tehlikeye karşı, başka bir kabilenin saldırısı, hayvanların saldırısı için vücutlar boyanarak koruma amaçlı ve aynı zamanda avlanma ve kamuflaj amaçlı da kullanılmıştır.

Eski kabilelerde dövme, bireye belirli bir sınıf oluşturmak için örneğin kabile şifacısı veya kabile şefi gibi kullanılmaktadır.

Maud Wagner, bilinen ilk kadın dövme sanatçısıdır. Eşiyle birlikte Wagner Tattoo’da çalışmıştır. Ayrıca bir sirk sanatçısıdır. Tarihin en ünlü çiftlerinden sayılırlar. Dövmeleriyle birlikte göründüğü fotoğraf 1911 yılında çekilmiştir.

Osmanlı’ların dövme tarihi ile ilgili şöyle bir hikaye var; Bir Osmanlı hikayesinde dövme tasviri olarak sarayının söz sahibi efendileri, önce özel ulağın kafasını kazıtırlar. Gizli mesaj kafanın tam da üstünde dövme olarak kazınır. Bedestenlerde, kervancılarda durmaz. Issız obalarda saçları uzar. Düşman yolunu kesse de ne mektup bulurlar, ne de şifre. Ulak sağ salim adresine Abdestli usturayla kafası kazınır ve mesaj ulaştırılmış olur.

Japon Yakuza

Dövme yaptırmanın en çok acı verdiği bölgeler, en az yağ bulunan, çok fazla sinir ucu bulunan ve en ince cilde sahip olunan bölgelerdir, genel olarak kemikli bölgelerdir. Derinin kalın, kemiklerin ve sinir uçlarının uzak olduğu bölgeler dövmenin en az acısını hissedeceğiniz yerlerdir. Dövme yaptırmanın en az acıttığı bölgeler ise kol, omuz, baldır, üst bacak ve omurlar dışındaki sırt bölgesidir.

Dövmenin günümüzde aksesuar gibi kullanılması günümüzde birçok insanın tercih ettiği bir durumdur. Kıyafetlerin yerini almaya başlayan dövme desenleri dünyada tasarımcılar tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

Yeni nesil dövmelerin çok daha detaylı işlenebilmesi, makine ve kullanılan ekipmanların gelişmesiyle birlikte olmaktadır.

Eski nesil dövme makineleri hem çok gürültülü, hijyen anlamında daha meşakatli işlemler gerektiren, kulanımı ağır ve ince detayların işlenebilmesi zor makinlerdi.

Adaptörler dövme makinelerinin olmazsa olmazıdır. Her bir adaptör yapılacak olan dövmeye ve dövme tarzına göre üzerinde bulunan voltaj ayarı yapılarak kullanılır. Yeni nesil makinelerde kablosuz adaptör kullanımı da mevcuttur.

Dövmede kullanılan pigment-renkler genelde tek bir metalik tuz ile elde edilmektedir. Örneğin kırmızı;civa, mavi; kobalt, yeşil; kormium, mor; magnesyum gibi. Ancak bunların dışında dövme içeriğinde azo boyaları hatta polisiklik içeriklerde kullanılmaktadır. Dövme mürekkebinin bileşenleri olan en popüler boyalar, TiO 2 (titanyum dioksit), BaSO 4 (baryum sülfat), Fe 3 O 4 (demir oksit, manyetit), FeO (demir oksit), HgS gibi bileşikleri içerir. cıva sülfür) veya CdSe (kadmiyum selenit).

Yeni nesil dövme makinleri çok daha hijyenik, hafif, neredeyse gürültüsüz ve tüm detayların işlenebilmesine olanak sağlamaktadır.